*** (bir şeyin) hastası olmak
bir şeye çok düşkün olmak.
*** hasta düşmek
hastalanmak.
*** hasta etmek
1) hasta olmasına yol açmak; 2) mec. bezdirmek, bıktırmak, usandırmak.
*** hastalık almak (kapmak, hastalığa tutulmak)
bulaşıcı bir hastalığa yakalanmak.
*** hastanelik etmek
birini aşırı derecede dövmek.
*** hastanelik olmak
1) hastanede tedavi görmeyi gerektirecek kadar hastalanmak: “Şu son turnuvada dört futbolcu hastanelik olmuş.” -H. Taner. 2) çok dayak yemek: Çıkan kavgada beş kişi hastanelik oldu.
*** hastaneye kaldırmak (yatırmak)
tedavi amacıyla hastaneye götürmek.
*** Lokman hekimin ye dediği
tadı güzel olan şeyler için kullanılan bir söz.
*** doktor doktor gezmek (dolaşmak)
tedavide çabuk ve kesin sonuç almak ümidiyle birçok doktora başvurmak: “Çare bulunsun diye az mı ebe kapısı çaldılar, doktor doktor gezdiler?” -A. İlhan.
*** doktora görünmek
muayene olmak.
*** şifayı bulmak (kapmak)
tkz. hastalanmak veya hastalığı artmak: “Aksırık öksürük derken kızcağız şifayı kapmış.” -A. İlhan.
—————